...
Tâ-be-key Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Ne vakte kadar.
Tâ-be-sabah Ne Demek?Tâ-be-sabah Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Sabaha kadar.
Taa Ne Demek?Taa Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Muti olmak. İtaat etmek.
Taab Ne Demek?Taab Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Yorgunluk. Sıkıntı. Zahmet. Bezginlik. Eziyet.
Taab-âver Ne Demek?Taab-âver Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, f. Yorgunluk veren.
Taab-i dimağî Ne Demek?Taab-i dimağî Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Zihnî yorgunluk. Dimağın yorgunluğu.
Taabbüd Ne Demek?Taabbüd Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, İbadet etmek. Kulluk etmek.(Ey insan! Kur'ânın desâtirindendir ki, Cenab-ı Hakk'ın mâsivâsından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiç bir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlukat, ma'budiyetten uzaklık noktasında müsâvi oldukları gibi, mahlukiyet nisbetinde de birdirler. L.)
Taabbüdî Ne Demek?Taabbüdî Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, İbadete ait olup emrolunduğu için yapılan. Sebeb ve illeti sadece emir olan, aklın muhakemesine bağlı olmayan. İbâdete âit ve müteallik.(Mesâil-i şeriattan bir kısmına "Taabbüdî" denilir; aklın muhakemesine bağlı değildir; emrolduğu için yapılır. İlleti, emirdir.Bir kısmına "Mâkul-ül mâna" tâbir edilir. Yâni: Bir hikmet ve bir maslahatı var ki, o hükmün teşriine müreccih olmuş; fakat sebep ve illet değil. Çünkü: Hakiki illet, emir ve nehy-i İlâhidir.Şeairin taabbüdî kısmı; hikmet ve maslahat onu tağyir edemez, taabbüdîlik ciheti tereccuh ediyor, ona ilişilmez. Yüzbin maslahat gelse, onu tağyir edemez. Öyle de: "Şeairin faidesi, yalnız mâlum mesâlihtir." denilmez ve öyle bilmek hatâdır. Belki o maslahatlar ise, çok hikmetlerinden bir faidesi olabilir. Meselâ biri dese: "Ezanın hikmeti, müslümanları namaza çağırmaktır; şu halde bir tüfenk atmak kâfidir. "Halbuki o divane bilmez ki, binler maslahat-ı ezaniye içinde o bir maslahattır. Tüfenk sesi, o maslahatı verse; acaba nev'-i beşer namına, yahut o şehir ahalisi namına hilkat-ı kâinatın netice-i uzması ve nevi beşerin netice-i hilkatı olan ilân-ı Tevhid ve Rububiyet-i İlâhiyeye karşı izhar-ı ubudiyete vasıta olan ezanın yerini nasıl tutacak?Elhasıl: Cehennem lüzumsuz değil; çok işler var ki, bütün kuvvetiyle "Yaşasın Cehennem!" der. Cennet dahi ucuz değildir; mühim fiat ister. M.)
Osmanlıca Terimler A
Osmanlıca Terimler B
Osmanlıca Terimler C
Osmanlıca Terimler D
Osmanlıca Terimler E
Osmanlıca Terimler F
Osmanlıca Terimler G
Osmanlıca Terimler H
Osmanlıca Terimler I
Osmanlıca Terimler J
Osmanlıca Terimler K
Osmanlıca Terimler L
Osmanlıca Terimler M
Osmanlıca Terimler N
Osmanlıca Terimler O
Osmanlıca Terimler P
Osmanlıca Terimler Q
Osmanlıca Terimler R
Osmanlıca Terimler S
Osmanlıca Terimler T
Osmanlıca Terimler U
Osmanlıca Terimler V
Osmanlıca Terimler W
Osmanlıca Terimler X
Osmanlıca Terimler Y
Osmanlıca Terimler Z