S Harfi İle Başlayan Osmanlıca Terimler, 474. Sayfa

Osmanlı Terimleri Sözlüğü

Şuun Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (Şe'n. C.) İşler, fiiller. Havadis.

Şuun-u seyyale Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Akıcı, bir halde durmayan işler.

Şuunat Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Şuunlar. Keyfiyetler, haller. * Emirler. Kasıtlar. Talepler.

Suur Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (Sivâr. C.) Bilezikler.

Şuurdârâne Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, f. Haberli ve iyice tanıyarak. Kendinden haberi olarak. Bilerek, bilir gibi.(Hayat olmazsa vücud vücud değildir; ademden farkı olmaz. Hayat, ruhun ziyasıdır. Şuur, hayatın nurudur. Madem ki hayat ve şuur bu kadar ehemmiyetlidirler. Ve madem şu âlemde bilmüşahede bir intizam-ı kâmil-i ekmel vardır. Ve şu kâinatta bir itkan-ı muhkem, bir insicâm-ı ahkem görünüyor. Madem şu biçâre, perişan küremiz, sergerdan zeminimiz, bu kadar hadd ü hesâba gelmez zevil-hayat ile, zevil-ervah ile ve zevil-idrak ile dolmuştur. Elbette sâdık bir hads ile ve kat'i bir yakin ile hükmolunur ki; şu kusur-u semâviye ve şu büruc-u sâmiyenin dahi kendilerine münâsib zihayat, zişuur sekeneleri vardır. Balık suda yaşadığı gibi; Güneşin ateşinde dahi, o nurani sekeneler bulunur. Nar nuru yakmaz. Belki ateş, ışığa meded verir... S.) (Bak: Vicdan)

Suut Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Enfiye.

Suva` Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Sa' denilen ve ahkâm-ı İslâmiyede muteber olan ölçek. * Su içmek için kullanılan taş. Maşraba.

Suvab Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (C.: Su'bân) Bit sirkesi.