B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Terimler, 68. Sayfa

Osmanlı Terimleri Sözlüğü

Batha Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Çakıllı, taşlı büyük dere. * Dağ arasındaki dere. * Mekke-i Mükerreme'nin eski bir ismi. * Kamışlık ve sazlık yer.

Batî Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Ağır hareketli. Ağır. Yavaştan.

Batî-ül hareke Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Davranış ve hareketi ağır.

Batî-ül hazm Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Sindirimi güç, hazmi zor.

Batih Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Zengin. Gani. Mâldâr. * Geniş yer.

Batiha Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (C.: Batâyih) Kamışlı ve sazlı dere.

Batik Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Keskin.

Batil Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Hakikatsız, hurafe. Hak ve doğru olmayan, yalan. Şartlarını yapmamakla kabul olmayan ibadet ve muâmele. Meselâ: Bir özür bulunmaksızın taharetsiz kılınan namaz gibi. (Bak: Fasid)(Bir bayram akşamı, gökte ay ve hilâli arıyanlar içinde, ihtiyar bir zat da bulunur. Bu zat, gökteki hilâli görmek için bütün kasıd ve dikkatiyle nazarını göğe tevcih edip, hilâli araştırmakla meşgul iken, gözünün kirpiklerinden uzanan ve gözünün hadakası üzerine eğilen beyaz bir kıl, nasılsa gözüne ilişir. O zat, derhâl : "Hilâli gördüm."der, "İşte bu gördüğüm aydır." diye hükmeder.İşte sathî ve dikkatsiz nazarlar bu gibi hatalara düştükleri gibi, yüksek bir cevhere ve mükerrem bir mahiyete mâlik olan insan, kasdı ve dikkati ile daima hak ve hakikatı ararken, bazan sathî ve dikkatsiz bir nazarla bâtıla bakar. O bâtıl da; ihtiyarsız, talebsiz, davetsiz fikrine gelir. Fikri de, çâr nâçâr alır saklar; yavaş yavaş kabul ve tasdikine mazhar olur. Fakat onun o bâtılı kabul ve tasdiki, bütün hikmetlerin mercii olan nizam-ı âlemden gaflet etmesinden ve madde ile hareketinin ezeliyete zıd olduğuna körlük gösterdiğinden ileri gelmiştir ki, şu garip nakışları ve acib san'at eserlerini esbab-ı câmideye isnad etmek mecburiyetiyle o dalâletlere düşmüşlerdir. İ.İ.)