B Harfi İle Başlayan Osmanlıca Terimler, 125. Sayfa

Osmanlı Terimleri Sözlüğü

Belita Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Kamış kap.

Beliyyat Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (Beliyye. C.) Felâketler. * Gamlar. Kederler.

Beliyye Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (C.: Beliyyât) Belâ. Müşkilât. Musibet. Âfet. Tasa. Keder.

Belk Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Kapı açmak. * Ak ile kara alaca olma. * Büyük terazi.

Belka` Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Tenha çöl. Harap ve boş yer. * Yazı. * Yalan yere yemin etmek. * Su, süt gibi boğaz ıslatan şeyler. * Bir hurma cinsi.

Belkaa Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Şam vilâyetinde bir yerin adı. * Kara ile ak alaca nesne. * Parlak nesne.

Belki Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Umulur, ihtimal, olabilir. * Hattâ. * Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz.

Belkis Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Süleyman (A.S.) zamanında, Yemen'de Sebe şehrinde hükümet süren Himyerîlerden bir melikedir. Süleyman (A.S.) bunu Filistin'e çağırdı, geldi ve iman etti. (Bak: Taht-ı Belkıs)(Hz. Süleyman (A.S.) Taht-ı Belkısı yanına celb etmek için, vezirlerinden bir âlim-i ilm-i celb dedi: "Gözünüzü açıp kapayıncaya kadar sizin yanınızda o tahtı hazır ederim" olan hâdise-i harikaya delalet eden şu âyet $ ilââhir... İşaret ediyor ki: Uzak mesafelerden eşyayı aynen veya sûreten ihzar etmek mümkündür. Hem vâki'dir ki; risaletiyle berâber saltanatla müşerref olan Hz. Süleyman (A.S.) hem mâsumiyetine, hem de adaletine medar olmak için pek geniş olan aktar-ı memleketine bizzat zahmetsiz muttali olmak ve raiyetinin ahvalini görmek ve dertlerini işitmek, bir mu'cize sûretinde Cenab-ı Hak ihsan etmiştir. Demek Cenab-ı Hakk'a itimad edip Süleyman'ın (A.S.) lisan-ı ismetiyle istediği gibi, o da lisan-ı istidadiyle Cenab-ı Hak'tan istese ve kavanin-i âdetine ve inayetine tevfik-i hareket etse; ona dünya bir şehir hükmüne geçebilir. Demek taht-ı Belkıs Yemen'de iken Şam'da aynıyla veyahud sûretiyle hâzır olmuştur, görülmüştür. Elbette taht etrafındaki adamların suretleriyle beraber sesleri de işitilmiştir. İşte uzak mesafede, celb-i sûrete ve savta haşmetli bir sûrette işaret ediyor. S.)